31 Ekim 2020 Cumartesi

"SANATÇININ GÖZÜNDEN SANAT"

Amatör Ressam Yazıyor...

Merhaba, öncelikle "Amatör Ressam" a hoş geldiniz. Çizdiğim resimleri ve sanata olan ilgimi anlatacağım hesabımın ilk bloğunda benim gözümden sanatın ne ifade ettiğinden bahsetmek istiyorum. Bu bloğu yazmamdaki amaç küçük yaşlardan beri sanata olan ilgim ve hayatımın büyük bölümünü sanata ayırmamdır. 

Şimdi biraz sanattan bahsetme zamanı...

 

Sanat Nedir?

 İnsanlığın var oluşu ile hayatımızın her alanında çeşitli türleriyle yanımızda olan sanat, yaratıcılıkla oluşturulan her şeyi kapsamaktadır. İnsanlığın geçirdiği değişimler yaşama biçimlerini, hayata bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını da değiştirmiştir. Bu nedenle sanatın her dönemde ve farklı toplumlarda bir başka görünümle oluşturulmakta olduğunu görmekteyiz. Genel bir tanımla sanat için, insani duygu ve düşüncelerin çeşitli araç gereçlerle şekillere, simgelere dönüştürülmesi denilebilir. Yaratıcılığın ortaya çıkardığı her bir eserin oluşturulmasında öznellik, ölçülülük ve özgünlük vardır.

Sanat denildiğinde çoğu kişinin aklına ilk gelen estetik duygularla güzellikler yaratılmasıdır. Ancak sanatçı için sanat daha farklı şeyler ifade etmektedir. Duyguların dışa vurumu yaşamın daha anlamlı hale getirilmesi ve hayatın renklenmesi, sanatçının hayatına zevk dışında güç vermektedir. Çünkü bir sanatçı eserini oluşturmanın her aşamasında sorgulayıcı ve arayıcı bir çerçeve içine girmektedir. Her fırça darbesi, her bir nota eklenişi, heykel üzerine atılan her bir çentik bir önceki eserin değişmesine ve yeni bir eser doğmasına belki de eserin tamamen yok olmasına neden olabilmektedir.  Ayrıca sanat yargılayıcı oluşu ile toplumun çoğu dönemine başkaldırı olarak görülmüş bu sebeple de çoğu toplumlarca dışlanan bir meslek haline gelmiştir.              

                         


Benim gözümde sanat sadece sanat için oluşturulmalıdır. Sanat insan aklının bir ürünü olarak, sezgisel anlatımlarla ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple sanatın toplumsal kavramlardan bağımsız kalarak değerlendirilmesi söz konusu olmalıdır. Çünkü her sanat eseri, toplumdan kendini soyutlayan sanatçıların, kişisel düşünceleri ve özgün duyguları sayesinde doğmaktadır. Sanatçı, eserini bir açlık hazzı ile gerçeklik bilincinde ama bilinçten yoksun olarak kendini doyurmak amacıyla ortaya koymaktadır. Bunu yaparken de sadece kendini ve eserini düşünmektedir. Bu bağlamda her sanat eserinin değerlendirilme aşamasında, sanatçının tanınması ve ilk gözlemde toplumdan bağımsız olarak sadece eserin incelenmesi gerektiğini savunmaktayım. 


İlk yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Siz sevgili sanatseverler ile bir sonraki yazımda birlikte olacağız. Beni takipte kalmanızı tavsiye ederim :)